top of page

ÇOCUKLARDA YALAN SÖYLEME DAVRANIŞI

  • badevardarli
  • 11 Eki 2019
  • 3 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 16 Eki 2019


ree

Yalan söylemek, insanın kendisini istemediği bir durumdan korumak amacıyla başvurduğu bir savunma mekanizması olarak kabul edilmektedir. Çocuklar cezadan kaçınmak için ya da korktukları için yalan söylerler.

3 yaş civarında dil becerilerinin de gelişmesiyle beraber, çocuklar zengin hayal dünyalarını da anlattıklarına yansıtır. Bu dönemde çocuğun hikayeler uydurması doğaldır. Yalan, her yaş grubuna göre farklı anlamlar taşır. Çocukların yalan söyleme davranışını anlamlandırmak için ahlak gelişimi düzeyine dikkat etmek önemlidir. Okul öncesinde çocuklar için kurallar çok keskinken, yani hayat siyah ve beyazdan ibaretken yaş ilerledikçe çocuğun hayatında griler yer almaya başlar.

Piaget ve Ahlak Gelişimi:

Piaget’e göre 0-6 yaş döneminde çocukların ahlak anlayışı gelişmemiştir. Somut işlemler döneminde olan çocuk 2 yaş döneminden sonra kuralları tanır fakat nedenlerini ancak ezbere biçimde ifade edebilir. 6-10 yaş döneminde ise çocuk kuralların duruma göre değişebilir olduğunun farkındadır. Ancak, bu kuralların sadece bir otorite tarafından konulabileceğini düşünmektedir. Aynı zamanda oyunlarında kuralların grubun kararına göre değişebilir olabileceğinin hala farkında olamamaktadır. 10-12 yaş dönemindeki çocuklar ise kuralların neden konulduğunun farkına varmaya başlamışlardır.

Kuralların değişebilir olduğunun fark edilmediği ve kuralların arkasındaki nedenin sorgulanmadığı dönemde yani 12 yaş altında yalan çocuk için cezalandırılmaktan kaçmak için kullanılır. 12 yaş sonrasında ahlaki özerkliğin gelişmesiyle birlikte kuralların esnek olabileceği fark edilmeye başlar. Birey, artık kurallara uymadığında nedensiz yere cezanın geleceğini düşünmez.

Kohlberg ve Ahlak Gelişimi:

Kohlberg’in en bilinen hikayesi ahlak gelişimini şu şekilde sorgular;

Bir kadın, hastadır ve ölmek üzeredir. Hasta kadının hayatını kurtarabilecek ilaç çok pahalıdır. İlacın fiyatı maliyetinin 10 katıdır. Hasta kadının kocası Heinz borç para alabileceği her yere gider. Fakat topladığı paralar, ilaç fiyatının yarısı kadardır. Heinz, eczacıya karısının ölmek üzere olduğunu söyleyerek ya ilacı biraz ucuza satmasını ya da daha sonra ödemesine izin vermesini ister. Ancak eczacı bunu kabul etmez. Heinz çaresiz bir durumdadır. Eczanenin camını kırarak karısı için ilacı çalar.Bu durumda hasta kadının kocası ne yapmalıydı? Niçin?

Hikaye çeşitli yaş gruplarındaki çocuklara okunur ve Heinz’ın yaptığı davranış ve sonrasında ceza alıp almaması gerektiği sorgulanır. Böylelikle çocukların ahlaki gelişimleri hakkında da bilgiler edinilmiş olacaktır. Kohlberg’e göre çocuk ilk basamakta iyi ya da kötü olanı belirlerken fiziksel sonucu üzerinde durmaktadır. Sonucunda ceza alacaksa o davranış kesinlikle yanlıştır. Yaşı ilerleyen çocuk artık ailesi, çevresi ve toplum için iyi olanı gözetmektedir. Bazı durumlarda kendi ihtiyaçlarını ikinci plana atabilmektedir. Yapılan davranış sadece ceza ya da ödül için değil başkalarını mutlu etmek için de yapılır. Ahlak gelişiminde gelinen son basamak ise bireyin ahlak ilkelerini kendisine özgü olarak örgütleyebilmesidir. Bu ilkeler eşitlik, adalet, insan hakları gibi soyut kavramlardır.

Çocuklar anne babalarını her konuda olduğu gibi yalan söyleme konusunda da örnek alırlar. Arkadaşıyla konuşmak istemediği için annesinin evde olmadığını söylettirdiğini gören çocuk, ödevini elektrikler kesik olduğu için yapamadığını söyleyebilir. Anne ve babasının bir gün önce arkadaşları hakkında yaptıkları olumsuz yorumları duyan çocuğun ertesi gün tam tersi yorumla karşılaşması sonucu yaşayacağı şoku tahmin etmek zor olmayacaktır.

Yapılan araştırmalara ve uzman görüşlerine göre çocuklar 6 yaşından önce yalan söylemezler. Çünkü bu yaş döneminden önce söyledikleri sözde şeyler ya da uydurmalar hayal dünyalarında geliştirdikleri olay ya da kurgular olarak kabul edilmektedir. Çocuğun gerçek ve gerçek olmayanı ayırt etmesi ile birlikte artık söylediği doğru olmayan şeyler yalan olarak kabul edilmektedir. Bu durumda çocuk önceki dönemdeki gibi hayal dünyasının ürünü olan uydurmalarla karşımıza çıkmamaktadır. Yapılan araştırmalar çocukları yalan söylemeye iten dört neden üzerinde durmuşlardır; aşağılık duygusu, suçluluk duygusu, kıskançlık ve saldırganlık. Yaptığı davranışın cezasını söylediği yalan ile kurtarabildiği gören çocuk bunu alışkanlık haline getirebilmektedir.

Bazı durumlarda çocuk bir nedeni olmasa da yalan söyler. İnsanlara olmayan şeyler anlatarak onları kandırabildiğini gören çocuk bundan zevk almaya başlar. Bu en dikkat edilmesi gereken yalan türüdür. 6 yaş sonrasındaki çocuklarda görüldüğünde bu durum dikkate alınmalıdır.

Çocuğunuz yalan söylüyorsa:

Söyledikleriniz ve yaptıklarınız arasında tutarlılık olmasına dikkat edin

Çocuğunuzun söylediği yalanın içeriğine değil onu yalan söylemeye iten nedene odaklanın

Anne-baba olarak aşırı kuralcı ve otoriter olmaktan kaçının

Çocuğunuzun yaptığı yanlış gördüğünüz her durumu ceza ile sonuçlandırmayın

Çocuğunuzun başaramayacağı şeyleri ondan istemeyin

Çocuğunuzu çevrenizdeki diğer çocuklarla, özellikle de kardeşleri ile kıyaslamayın

Çocuğunuzun en çok hangi konuda yalana başvurduğu üzerinde durup o konudaki var olan sorunları gözden geçirin.

 
 
 

Yorumlar


bottom of page